Özgürsün!

Ölüyoruz. Bizi öldüren yaşamak korkusu.
Korkuyoruz, yeterince iyi yaşayamamaktan; her şeyden, herkesten, hatta kendimizden.
Ve özgür olduğumuz palavrasını seslendiriyoruz hep bir ağızdan. İstediğimiz elbiseyi seçiyor, istediğimiz arabaya biniyor, istediğimiz yere gidiyoruz diye tüm dünyaya özgür olduğumuzu ilan ediyoruz.
Gerçekten özgür müyüz?
Yanı başımızda bombalar patlarken, masum bedenler alev topuna dönüşüp yok olurken bebekler sokak aralarında soğuktan donarken, açlık, sefalet dünyayı sarıp sarmalarken sen hala özgür olduğuna mı inanıyorsun?

Öyleyse bu garip bir özgürlük.
Evet özgürsün, şimdi kıçını kaldırıp istediğin yere gidebilirsin, istediğin arkadaşında geceyi geçirebilirsin, internet sitelerinde dolaşıp istediğin ayakkabıyı sipariş verebilirsin. Alacağın ayakkabının rengini seçmekte özgürsün, ancak alacağın o ayakkabı için lanet olası bir iş yerinde, sevmediğin bir ton insanla çalışmak zorundasın. Sadece 15 gün dinlenebilmek, bahçesinde yapay palmiyelerin olduğu bilmem kaç yıldızlı bir otelde elinde kokteyl bardağıyla havuza girip üyesi olduğun internet sitelerine bir kaç fotoğraf atmak için 350 gün çalışmak zorundasın. Patronların ceplerini biraz daha doldurmak, onlara daha fazla özgürlük satmak için, kendi olmayan özgürlüğünü pazarlamak zorundasın. Her gün aynı saatte kalkıp, soluk yüzünle aynaya bakıyorsun. Saçlarını tarıyor, soluk yüzünü yıkıyor, servisi ya da otobüsü kaçırmamak için alelacele giyinip kendini kapı dışına atıyorsun. İşe sadece beş dakika geç kaldığında yüzü asılan patronuna ne mazeret uyduracağını düşünerek uzunca bir yol gidiyor, iş yerine vardığında geç kalmanın bedelini patronunla göz göze geldiğin vakit ödüyorsun. Akşam eve dönüp yorgunluktan bitap düşmüş bedenini yatakla buluşturduğunda ise yarın aynı şeyleri bir daha yaşayacak olmanın verdiği sıkıntıyla uykuya dalıyorsun. Şimdi sen hala "ben özgürüm" mü diyorsun?
Kendi işinin patronu olsan da, hiç bir şey yapmadan evde yatıyor da olsan da içine hapsolduğun dünya tüm özgürlüklerini yok ediyor. Sense özgür olduğunu sanarak, yaşamaya devam ediyorsun. Bu dünya zehirli ve yaşadığını sandığın özgür hayat, seni zehirlemeye devam ediyor.
Uyan artık!

Yorumlar

Popüler Yayınlar