Düşünmek sağlığa zararlıdır, çocuğum!

Düşünmek sağlığa zararlıdır, çocuğum. Hemen şimdi, aklının uzak diyarlara göç etmesine izin ver.

Dünyayı avucu içine almış kirli ideolojilerden, bayat bir simidin üzerinden dökülen susam kırıntıları gibi etrafa saçılan gereksiz düşlerinden, denizin ortasında bir başına kalmış, su alan bir bot gibi her an batmasını beklediğin bu ülkenin karanlığından kurtulmak için aklının göç etmesine izin ver. Çünkü, düşünmek sağlığa zararlıdır çocuğum. İnsanların düşüncelerini çelmek, onların basit hayatlarına sahip olmak için tatlı masallar uyduran politikacılara bir bak! Bir esaret öyküsü olarak anlatmaya başladıkları masalı, zafer nidalarıyla süsleyerek masalın kahramanı olarak nasıl bitirdiklerine bir bak! Halkın çoğunluğunu oluşturan zayıf zekalı insanlar arasında bu masalın tatlı bir uyuşukluk yarattığını bildiğini düşünüyorum...

Çektiğin acıların, günahlarını silebileceğini kulağına doğru eğilip kısık sesle dillendirenleri ne kadar iyi duyabiliyorsun?

Tırtıl, tırtıl olduğunu öğrense kelebek olmak ister miydi? 

Kelebek olmanı istemiyorlar, çocuğum. Hep bir tırtıl olarak kal istiyorlar. Sürünmeni, karanlığa bağımlı bir hayat yaşamanı istiyorlar, sana kısanında kısası bir ömür biçiyorlar. İçinde taşıdığın ruhun işe yaramaz olduğunu söylüyorlar. Oysa asla işe yaramaz değilsin. Tuhaf bir dünyada yaşıyorsun çocuğum. Kadınların kendilerini kabul ettirmek için kıçlarını daha fazla açmak zorunda kaldığı, erkeklerin şiddete başvurduğu bir dünyada… Oyunun her daim kazananları, kaderimize karar veren politikacıların, sanayicilerin, generallerin, yatırımcıların, bilim insanlarının insana, insanlığa, insancıllığa en önemlisi de kendilerine ne kadar uzak olduklarını bir görsen…
Üzgünüm çocuğum, onların boyunduruğu altındayız.
Onların dediklerine uymazsan ya hapishaneyi ya tımarhaneyi ya da toprağın altını boylayacaksın!