Patronsuz Kazak: Bir mücadele hikayesi

Yazı ve fotoğraflar: Seray Yalçın


Yıllarını verdikleri fabrika iflas edip patronları ortadan kaybolunca, alın terlerinin karşılığını alamayan 94 tekstil işçisinin direniş hikayesi. Onlar hakları gasp edilen ama pes etmeyen Kazova tekstil işçileri...


Kazova tekstil işçilerinin mücadele macerası Ocak 2013'te başladı. Yıllarca çalıştıkları fabrika iflasın eşiğine geldi. Patron işçilerin maaşlarını dört ay boyunca ödemedi. Maaşlarını alma umuduyla bekleyen işçiler, bazen makine kapattı bazen de işe gelmedi. Patron da işçilerin işlerine son verdi. Dört aylık maaşlarının üzerine bir de tazminatları eklenince, işçilerin sancılı bekleyişleri başladı. O sırada patron fabrikanın içini boşaltıp kaçtı, fabrikayı da bir başkasına sattı. Hukuki yollara başvuran işçiler, bir yandan da aylarca kapısı kilitli olan fabrikanın önünde çadır nöbeti tutmaya başladılar. Hak mücadelesi için direndiler, baktılar ki böyle bir yere varamayacaklar, kapısı kilitli olan fabrikaya girdiler, makineleri çalıştırıp fabrikada kalan ipliklerle üretime geçtiler.

'Özgür Kazova' ve 'Diren Kazova' olarak ikiye ayrıldılar



Seslerini sosyal medyada duyurmayı başaran işçilere, dünyanın dört bir yanından destek yağdı. Fabrikanın satılması üzerine üretim yaptıkları makineleri önce Kağıthane'ye ardından Eyüp Rami'ye taşıdılar. Hacizli olan makineleri almak için açık arttırmaya katıldılar ve makinelerin muammen bedelle sahibi oldular. Ancak, açık arttırmada KDV için 30 bin liralık bir ödeme yapmaları gerekti. Ürettikleri kazakları satışa çıkardılar... Ünlülerden ve sanat camiasından, Avrupa'dan destek yağmaya başladı, kazaklar hızla satıldı; gereken parayı topladılar. Ancak o süreçte sayıları 15'e kadar düştü, Kazova işçilerinin. Bazı işçiler arasında görüş ayrılıkları doğdu. Kazova işçileri, "Özgür Kazova" ile "Diren Kazova" olarak ikiye ayrıldı. "Özgür Kazova" işçileri "Patronsuz Kazak" olarak markalaştı ve üç kişi olarak seri üretime geçti.

Patronsuz Kazak

Eyüp Rami'deki bir atölyede üretime devam eden Özgür Kazova işçilerini ziyaret ettik. "Patronsuz Kazak" adıyla markalaşan işçiler, maaşlarını ve tazminatlarını almak için çıktıları yolda kendi işlerinin patronu olarak hayatlarına devam ediyor. Makinelerin ve rengarenk ipliklerin arkasında harıl harıl çalışan sadece üç kişi var. Mücadelenin kadın mimarı, Aynur Aydemir. Pes etmenin insanlığa yaraşır olmadığını vurgulayan Serkan Gönüş ve Muzaffer Yiğit.

Herkes her işi yapıyor

Çalıştıkları atölye hem ekmek tekneleri hem de evleri olmuş. Sabahın erken saatlerinde geliyorlar, gece geç saatlere kadar fabrikada çalışıyorlar. Aralarında belirgin bir iş bölümü yok, herkes her işi yapıyor. Başlangıçta 94 kişi olarak başladıkları hak mücadelesinde iki yıl içinde sayıları üçe inen işçilerin hikayesini Serkan Gönüş şöyle anlatıyor: "Fabrikaya girdikten sonra, gezerken tavan arasında bulduğumuz ipler ve kolu yakası olmayan kazaklar dönüm noktamız oldu. Bunları tamamlayalım, artık iplerle de kazak üretelim dedik ve üretime öyle başladık. Baktık yapabiliyoruz, devam ettik. O sırada fabrikanın yeni sahibi bize fabrikada üretim yapabilmemiz için izin verdi. Sonra bir mağaza açmaya karar verdik, mağazada satışlara başladık. Şu an da 'Özgür Kazova' olarak üç kişi üretim yapıyoruz."

Bir 'merhaba'yla başlayan destek

Ardından söze giren Aynur Aydemir, "İtalyan bir tasarımcı ile çalışıyoruz. 30 farklı modelimiz var. İtalyan tasarımcı bize stil danışmanlığı yapıyor, ücretsiz olarak modeller tasarlıyor. Bir 'merhaba' ile başladık, şimdi iş yapıyoruz birlikte" diyor.

Satışlar internetten

Yaklaşık bir senedir patronsuz üretime devam ettiklerini söyleyen Gönüş şunları da ekliyor: "Mantığımız kooperatif mantığı. Biz patronsuz üretime devam edeceğiz. Herkese kapımız açık. Ürettiklerimizin satışını sosyal medyadan ve 'gittigidiyor.com' ve internet sitemizden yapıyoruz. Yurt dışına da satışımız var. Kazak başına 8 lira bize kalıyor. Kazaklar 30 ile 70 lira arasında satışta."


İTALYA’dan araştırma için gelmiş

"Mücadeleleri etkiledi"

Kazova işçilerinin kazaklarını 36 yaşındaki İtalyan Lena Annalena di Giovanni tasarlıyor. Sanat Okulu mezunu olan, uzun süredir kıyafet tasarımları yapan Lena, Cambridge Üniversitesi Şehir ve Ekonomi Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışıyor. Lena, Türkiye’ye araştırma yapmak için gelmiş ve bir forumda Kazova işçileriyle yolu kesişmiş. Lena, Kazova işçilerinin mücadelesinden çok etkilenmiş ve onlara kazak tasarlayarak destek olmaya başlamış. Lena, "Kazova işçilerinin mücadelesi beni derinden etkiledi. Onlara destek olmak istedim. Bir yıldır birlikte çalışıyoruz. Merhaba ile başladık şimdi her işi birlikte yapıyoruz. Kazakların paketleri, kâğıttan. Sentetik hiçbir şey kullanmıyoruz" diyor.





Yorumlar

Popüler Yayınlar