Mis kokulu tarih

Fotoğraf: Yusuf Aslan
Yazı: Seray Yalçın
Rengârenk, mis kokulu hepsi birbirinden güzel yüzlerce çiçek… Koklamaya da bakmaya da doyamıyor insan. Burası Bomonti’deki 143 yıllık tarihi Sabuncakis Çiçekçisi. Ata yadigârı çiçekçilik mesleğinin başında dördüncü kuşak, Evi Sabuncakis var.

Girit’ten Midilli’ye, oradan da İstanbul’a göç eden İstirati Sabuncakis’le başlıyor, Tarihi Sabuncakis Çiçekçisi’nin hikâyesi. Sabuncakis’in Rumca tercümesi, “sabunoğlu”. Soyadını mesleğinden almış Girit kökenli Rum bir ailenin çocuğu İstirati. Babası İstavro Sabuncakis, Girit’te bir sabun fabrikası sahibi. Her şey İstavro Sabuncakis’in 13 yaşındaki oğlu İstirati’ye 500 Osmanlı altını vererek İstanbul’a yollamasıyla başlıyor. Oğluna sıkıca tembihliyor: “İstanbul’da farklı, herkesin yapamadığı bir işe gir.” İstirati, cebindeki altınlarla 1870’te Midilli’den yola çıkıyor. İstanbul’da dikkatini çeken ilk şey, sadece iki çiçek dükkânının bulunması oluyor. Çiçekçilerde çalışıyor bir süre. İşi öğrendikten sonra 1874’te Beyoğlu’nda Sabuncakis Çiçekçisi’ni açıyor. Biriktirdiği parayla da Tatavla çayırlarından dereye yakın bir arazi alıyor. Kurduğu sera ve bahçelerde çiçek yetiştirmeye başlıyor. Kısa sürede İstanbul’un en büyük çiçekçisi oluyor. Sakız Adası’ndan bahçıvanlar, Fransa’dan seralar getirtiyor.

Atatürk’ün talimatıyla…
Vefatıyla işleri, oğulları Yorgi ve Konstantin’e kalıyor. Bu dönem de Atatürk’ün talimatıyla Ankara şubesi açılıyor. Atatürk, Yorgi Sabuncakis’e,“Ankara’da bir çiçek dükkânı istiyorum, yaşamasını bilen bir kişi olarak. Ulus’taki Millet Parkı’nın önünde yapılan dükkânlardan birini seç” diyor. Böylece Sabuncakis Çiçekçisi, Ankara’da açılıyor. Dükkân sayıları artarken işlerin başına Yorgi Sabuncakis’in oğlu İstirati Sabuncakis geçiyor. Şişli Pasajı’nda bir dükkân açıyor. Şişli, Kadıköy, Bakırköy, Yeşilyurt, Göztepe, Ankara’da ikinci dükkân derken Sabuncakis, zincir bir marka haline geliyor.

Yüzde 80’i ithal 
İstirati Sabuncakis’ten sonra aile yadigârı çiçekçilik mesleğinde dördüncü kuşak, 59 yaşındaki Evi Sabuncakis. Dedelerinden kalan mirası korumak, kurumsallaştırmak için var gücüyle çalışıyor. Şu anda Sabuncakis’in resmi ve tescilli tek firması Bomonti’de. Küçük yaşlarda babasının yanında mesleği öğrenen ve ardından ziraat okuyan Evi, çiçeğin Türkiye’de her zaman çok sevildiğini vurgulayarak şunları söylüyor: “Gayrimüslimlerde de çiçek tüketimi çok fazla. Cenazelerde, düğünlerde, bayramlarda, özel günlerde… Bu işte olmamız biraz da bu yüzden.” Çok uzun yıllar Şişli’de bir yıldır da Bomonti’de olan Sabuncakis Çiçekçisi’nde hangi çiçeği ararsanız var. Tarımlardan, mezattan alınan yüzde 80’i ithal çiçekler içinde Evi Sabuncakis en çok kır çiçeklerini seviyor.

“Bomonti bize çok yakıştı”
Bomonti halkının kendilerini benimsediğini vurgulayan Evi Sabuncakis, şöyle diyor: “Önceden de Şişli Hürriyet Pasajı’ndaydık. Şişli, özellikle Bomonti renkli. Şişli’den ayrılamadık. Dedem Kurtuluş’ta büyümüş, babam da Elmadağ’da. Şişli, semtimiz. Bizim en büyük mutluluğumuz büyük çiftlerin buraya gelip “sizin dedeniz, babanız benim gelim buketimi yapmış, Fransa’dan orkideler getirmişti” demeleri. Çiçek, anlık mutluluktur, bunu sağlayabildiğimiz için mutluyuz.”


Yorumlar

Popüler Yayınlar